13 Haziran 2011 Pazartesi

Haydi devam edelim yazmaya
Yazalım da ne yazalım? Aşk, kıskançlık, ihtiras, ihanet, huzur, mutluluk vs ? Peki ama hangisi? En iyisi bir yerden başlamalı:)
Aşk: Herkesin bir tanımı vardır elbette. Ama ben aşkı bölümlere ayırıp anlatmak istiyorum.
Öncelikle ilk akla gelen sevgiliye duyulan aşk:
Onu görme isteği, göremediğinde endişelenme, başkalarıyla konuştuklarını merak etme, gizliden gizliye ona bakma, hele bir de gözlerinin içine bakma.. İşte aşk o bence. Tanım çok yetersiz ama herkes bilir o anki hissi. Kalbim çarpar önce hafiften sıcak basar sonra, yüzün kızarır bir de yakalandıysan eğer ona bakarken kanındaki adrenalin en üst seviyeye gelir. Utanırsın belki ama o heyecanı her zaman yaşamak istersin. İşte bence sevgiliye duyulan aşk bu. Daha her şeyin başındayken kaçamak bakışların olduğu dönemdir aşk.
Aileye duyulan aşk:
Öcelikle anne var. Hepimiz minnettarız ona. Biliriz ki hakkını asla ödeyemeyiz. Elimizden gelen şeyse onu sevmek ve el üstünde tutmak. Başımızın tacı yapmak ama en çokta sevmek. Bizim annelerimize duyduğumuz şey sevgi evet ama o sevginin içinde öyle duygular gizli ki. Birden çok duyguyla bağlıyız ona. İşte bu yüzden hepimiz annemize aşığız.
Babalar, onların hakkını yememek lazım. Hele bir kız çocuğu isen. Karşı cinsten tanıdığın ilk kişidir. İlk aşkındır o senin. Fazla açıklayamam bunu ama her kız bilir. Hayatımda ki ilk erkek, babam, işte o benim ilk aşkım ve hayatımıza giren erkekleri babamızla kıyaslarız. Babamızın kokusunu ararız önce. Daha ne diyeyim ki ilk aşkım babamsa hayatıma giren diğer erkeklerde onu ararım.Düşünün bu nasıl bir aşksa hiç bitmiyor.
Kardeşler: Onlarınki apayrı. Her daim birbirimizi yesekte bir başkasına karşı kurt kesiliriz. Tek laf ettirmeyiz. Bu da koruyu aşk.:)
Aslında bence daha çok çeşit var ama şimdilik bu kadar yeter.
Bu gecelik bu kadar aşk yeter 14 Haziran 2011 Salı saat 00:06 daha sonra diğer başlıkla ilgileneceğim :)