5 Mayıs 2011 Perşembe

Hadi bir oyun oynayalım
Saklambaç
Ben saklandım
Bul hadi beni
Ama hadi bence bulabilirsin
Çok oyalandın
Yanlış yerlere baktın
Şaşkın!
Başka yerlerde arama
Ben sendeyim.

1 Mayıs 2011 Pazar

Uçtum Ben Güneşe

Güneşe uçmak.
Mümkün müdür acaba?
Güneşin sıcaklığını hissetmek,
Hissetmek teninde.
Bunun için güneşe gitmek mi gerek?
Güneşe dokunmadan da insan o sıcaklığı hissedemez mi?
Hisseder hem de o kadar derinden hisseder ki
Bunu hissedebilmem için seni tanımış olmam yeterli.
Elimi ilk tuttuğunda 
Hissettim, evet hissettim o sıcaklığı 
tüm bedenimde 
Alt tarafı elimden tutmuştun.
Peki sadece o anda mı hissettim?
Hayır.
Sonra ilk öpücük vardı.
O daha da farklıydı.
Elimi tuttuğunda güneşin yakılarındaysam 
Öptüğünde güneş çok daha yakınımdaydı.
Bir de sevgin varsa ..
İşte o zaman güneş içimde olur.
Biliyorum güneş fazla sıcak
Tenimi yakmıştı.
İçimi yakmaz mı o zaman?
Hayır yakmaz.
Orada sen varsın çünkü
Güneş yakmaz ki o zaman 
Isıtır içimi 
ve seni..
O sıcaklık ise huzur verir. 
Huzur mutluluk verir.
Mutluluk seni verir.
Sen de o sıcaklığı geri verirsin.
Bu böyle sürer gider..
Ben güneşe uçmadım
Güneş bana geldi.
Hoş geldi.

Öylesine özledim.

Özlemek neydi?
İnsan neyi, kimi özler?
-Sevgisini mi, alışkanlığını mı, mutluluğunu mu?
Hangisini?
Özledim ben de.
Neyi mi özledim?
Özledim işte.
Onu özledim.
Onda ne mi var?
Bilmiyorum.
Sevgi mi, alışkanlık mı, mutluluk mu?
Yoksa huzur mu?
Belki de hepsi.
Ya da bunlardan daha farklı bir şey.
Peki ama ne?
Ne, ne, ne?
Ne var bende?
Ne var onda?
Off!
Neden bulamıyorum cevabı?
Fazla mı soru soru sordum?
Farketmeden yine bir sor sordum.
Elimde değil.
Cevap bulana kadar soru sormaya devam edeceğim.
Cevabı ne zaman bulurum kimbilir.
Ama bulsam hemen
ne de güzel olurdu.
Kendimden emin bir şekilde
Evet özledim.
Özleme sebebim de bu.
Bunu söyleyebilmeyi o kadar çok istiyorum ki.
Ama şu anda istediğim şey ise,
Bir an önce yanında olmak .
İşte o kadar çok özledim ben seni..